27 Nisan 2016 Çarşamba

Seks

En zor kısımlardan biri. Bu konuyla yüzleşmek içimi en çok acıtan, ama aynı zamanda iyileşmeme en fazla faydayı sağlayan kısım oldu.
Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler için seks, ilginç bir mevzu.
Benim hayatımdaki narsist tipik bir kadın düşmanıydı. Bunu ben hiç fark etmemiştim, araştırmalarımı yaparken aklıma söylediği bir cümle geldi ve zihnimde puzzle’ın bir parçası daha oturdu. Bir gün konuşurken bana demişti ki “Bana hep sen kadın düşmanısın falan diyorlar ama hiç alakası yok gördüğün gibi, bence ben kötü bir adam değilim” demişti, ya da böyle bir cümle. Kendi kendine söylemişti yani, zaman zaman yapardı bunu, böyle tuhaf cümlelerle kendini kontrolsüzce ele verir, sonra toparlardı.
Şimdi fark ediyorum ki evet, tipik bir kadın düşmanıydı. Çok detaylı araştırmalar ve makaleler okudum, şöyle özetleyebilirim durumu ;
Kadınlar düşmandır. Çünkü hayatındaki ilk kadın olan annesi onu minik bir bebekken hayal kırıklığına uğrattı. İhtiyaç duyduğunda yanında yoktu. O da bu yüzden tüm mekanizmalarını o yaşta kuşanmış, kimseye ihtiyacı yokmuş gibi davranmayı seçmişti mecburen.
Bir de babası vardı, sürekli oğlundan yüksek beklentileri olan ve ona sert davranan bir babası. Buna rağmen, halen derin hayranlık beslediği bir babası.
Bu bilgilerimiz şimdilik bir köşede dursun, lazım olacak çünkü.
Seks, narsistik kişilik bozukluğu olan erkekler için, kadınları cezalandırma aracı aslında.
Düzenli ilişki yaşamadığı dönemlerde, ihtiyaç duyduğu besini almak için bir araç sadece. Bir kadını arzulayarak, tutkuyla sevişmiyor. Sadece besinini alıyor. Seks sırasında onay cümleleri duymak istiyor, ne kadar iyi olduğu söylensin istiyor. Bu tipik bir dirty talking değil. Çok net.
Yazarken midem kalkıyor. Birkaç detay var, sonra sakladığım. İnanılmaz.
İlk zamanlarda, özellikle idealize etmek döneminde seks mükemmel. Bu da öğrenilmiş bir yetenek onlar için. Yemeğe çıktığımızda beni etkilemek için havalı cümleler kuruyor ya hani, sekste de öyle. Beni etkilemek ve memnun etmek için tüm hünerlerini sergiliyor aslında. Yaşı da var bana göre, deneyimli de. Her şey gayet güzel. Hiçbir sorunum yok. Gerçekten memnunum hayatımdan.
Sadece biraz daha duygu olsa diyorum içimden. Bir bırakabilse kendini.. Hepsi bu. Bazen bırakırdı sanki, o anlarda süper rol yapardı çünkü.
Aslında seksle falan işi yoktu. Ciddiyim. Bir kadını şöyle göz ucuyla süzer ya hani erkekler, etkilenirler, bakarlar falan. Onun hiç böyle huyları yoktu, bakmazdı. Sağlıklı bir erkek gözüyle değerlendiremiyor çünkü. Kadının nasıl göründüğü (mesele seks ise) çok da önemli değil. Birlikte olduğu kadınların onu arzuluyor olması yeterli. Sevişirler, adam besinini alır ve gider. Çok basit.
Bazen telefonda konuşurduk.
“N’apıyorsun?”
“İyi ya n’apayım porno falan”
“Ay saçmalama ya ciddiyim ben, evde misin?”
“Evet, kaçta buluşalım”
Benzeri konuşmalar. İlk zamanlar ciddiye almazdım. Dalga geçiyor gibi gelirdi. Sonra baktım 2-3 kere daha benzer cevaplar veriyor, dedim herhalde böyle bir dünyası var.
Dedim ki “beraber izleyelim” asla yanaşmadı.
Sebebini şimdilerde ancak çözebiliyorum.
Aslında insanlardan nefret eden, fakat onlara bağımlı olan biri olarak, ve kendine derin hayranlık besleyen biri olarak, mastürbasyon yapmayı, sağlıklı bir kadınla sevişmeye tercih ediyordu.
Ve dönem dönem, kendini değersiz hissettiğinde bunu sapkınlık derecesinde yapıyordu diye tahmin ediyorum.
Geçen aydı sanırım, ipad’ine bir baktım VPN var. Dedim twitter’ı takip edebilmek için kurdun herhalde? Hani bombalama olayları olduğunda yavaşlıyor ya sosyal medya. Yok dedi, porno sitelerde nereye girdiğim belli olmasın diye. Diyorum ya böyle arada çat diye kontrolsüz cümleleri olurdu hep. Mala bağlardın önce. Sonra detaylandırınca hemen “şaka yapıyorum”. Bu da bir tür manipülasyon olabilir diyeceğim ama bir sapkın kendini neden ele vermek ister? Orada tıkanıyorum işte.
Neyse, araştırmalarımdan şunu öğrendim.
Narsistik kişilik bozukluğu olan kişilerin hayatındaki kadınlar ikiye ayrılır. Madonna ve Whore. Yani kutsal kadın ve fahişe.
Kutsal kadın hayatındaki ana kadın. Ona annesinin veremediği sevgi ve ilgiyi verecek olan masum prenses. (Bu senaryoda ben) Onunla sevişmeleri sadece görev bilinci içinde. Kadını elinde tutmak için tatmin etmesi gerek. Bu yüzden sevişiyor. Yoksa çok da bayılmıyor aslında. Ona kalsa hayatı boyunca mastürbasyon yaparak da mutlu olabilir. Çok eminim. Bir keresinde demişti ki “Ben evden hiç çıkmadan bir sene yaşayabilirim. Televizyon, yeteri kadar şarap ve kitap olsa yeter”. E kadınlar? Demiştim “Mastürbasyon var” demişti bana. Üff demiştim deli deli konuşma yine. Yani inanamıyorsun tabi, çünkü bu konuşmalar bizim günlük hayatımızın içine entegre edilmiş vaziyette. Hep söylüyorum, bunları böyle yazıyorum ama gün içindeki minik nüanslar sadece. Bütün bunlar yaşanırken aslında hayat olanca normalliğiyle devam ediyor. Yemekler yeniyor, alışverişimizi yapıyoruz, sinemaya gidiyoruz, film izliyoruz vs. Çok garip.
Benimle sevişirken aslında kendiyle sevişiyor. Bedenim, mastürbasyon yapması için kullanılıyor. Bunu öğrenmek ne acı.. Ben aşkın en yoğun halini yaşıyordum o esnada oysa ki..
Bazen gözlerini gözlerime diker öyle durmadan bakardı bana sevişirken. Kim bilir neler düşünüyordu, neler hayal ediyordu diyorum şimdi.
Bir de şöyle bir durumumuz vardı, fark etmem 5-6 ayımı aldı. O, cinsel birliktelik yaşayabilmek için ilaç kullanıyordu. İsmi Cialis. Onunla beraber öğrendiğim ilaçlardan biri. Tüm detaylarını anlattı bana fark ettiğimde. Şimdi piyasaya düşük dozlar çıkmış, zararsızmış vs.
Sebebi de yüksek miktarda alkol kullanması. Geceleri birliktelik yaşayabilmemiz için ya saatlerce uğraşması gerekirdi, ya da o ilacı alırdı. Şaşırıyordum, nasıl oluyor bir gün öyle bir gün böyle. İlacı fark edince her şey oturdu kafamda ve yalvardım almaması için. Gündüzleri (alkolsüzken) hiçbir problemi yoktu. Ve henüz 45 yaşında ve hemen her akşam çok yoğun miktarda alkol alıyor ve bu ilacın alkolle beraber tüketilmesi çok ciddi bir intihar! Bu yüzden yalvardım. Alma dedim. Söz verdi, ama yine içti. Sonra ilacı evde saklamaya falan da başlamıştı en son..
Neyse.
Diğer kadın fahişe. Genelde sapkın fantaziler var burada. Neden porno izlemeyi seviyor? Çünkü pornoda kadını degrade edici, ezici bir durum var. Kadın pasif ve kullanılan durumunda. Aslında bundan keyif alıyor. Tahrik olduğu tek durum bu. Ve bu durumu benimle paylaşmıyor. Kendi zihninde yaşamayı tercih ediyor sadece. Issız Adam filmini hatırlayın? O hesap. Bunları o şekilde yaşayacak yeterli network’ü ya da cesareti var mıdır emin değilim. Belki de yaşamıştır. Belki benimleyken de yaşamıştır. Emin değilim.
Esas kan dondurucu noktaya geliyorum. Beraber geçirdiğimiz son gecede, müthiş kavgamızın arından göz yaşları içinde ona dedim ki “Kendinin farkındasın, bunu artık daha fazla insana yapma! Başkalarının hayatının içine etme. Kendini kabullen ve takıl böyle günübirlik ilişkilerle, başka kadınların canını yakma. Canavarsın sen!” gibi cümleler haykırıyorum. O zamanlar işin adını tam olarak koyabilmiş değilim, ama söylediğim her cümle aslında bu rahatsızlığı gösteriyor. Kesinlikle tesadüf değil.
Neyse. Ben böyle haykırırken “Ve biliyorum sen yine duramayacaksın, yine zehrini akıtmak istediğin bir kadın girecek hayatına” dedim. Ve şöyle bir yanıt aldım. “Olabilir tabi, bir kadın olur, bir erkek olur”
Duymazlıktan geldim.
Ama duydum.
Duy-dum. Söyledi bunu. Söylemese, araştırmalarımın sonunda edindiğim bilgileri okudukça derdim ki “Demek ki o henüz bu kadar patolojik seviyede değil”. Ama öyle. Çünkü bu lafı etti. Yine kontrolsüz zamanlarından birinde bir çırpıda ağzından çıkıverdi. Ben oradaydım. Duydum.
Duyduğumda üzerine gitmedim, zira bambaşka bir konu üzerine hayli hararetli bir tartışma içindeydik o anda. Garip bir şekilde beyin arkaya atıyor bir de.
Bir arkadaşından bahsetmiş olabilir diye düşündüm. Ya da gayri ihtiyari, lafın gelişi “kadın, erkek” demiş olabilir diye düşündüm. Ta ki araştırmalarımı derinleştirene ve yaşadıklarıma dışarıdan objektif bakmaya başlayana kadar.
Kanım çekildi. Ben bu adamla bir ev paylaştım. Ben bu adamla duygularımı, bedenimi paylaştım.
Ve yanında taşıdığı çantaydım. Ve yatağındaki güvenli kadındım. Hepsi buydu.
Nasıl bir sapkın beyin? Anlatayım.
Anne düşman dedik. Anne onu hayal kırıklığına uğrattığı için kadın düşmanı dedik. (Ki bunun aksini söylerdi hep. Kadınların çok güçlü olduklarını, kadınlara hayran olduğunu vs)
Bir de baba figürü var dedik. Ona baskı uygulayan, ama aynı zamanda hayran olduğu.
Olay şu. Babaya layık olmak istiyor, ona ulaşmaya çalışıyor. Ama arada bir anne var. Düşman anne. Düşman kadın. Babayla arasına giriyor.
Hop, gizli eşcinsellik! Şaka yapmıyorum. Abartmıyorum.
Narsistik kişilik bozukluğu yaşayan kişilerde “latent homosexuality” çok rastlanan bir durummuş. İlerleyen yaşlarda ortaya çıkıyor.
Böyle bir deneyimi oldu mu? Hiç cesaret etti mi? İzlediği pornolar böyle miydi? Düşündükçe midem kalkıyor ama düşünmekten de kendimi alamıyorum.
Zaten var olmayan bir benlik, bir hiçlik içinde. Müthiş bir boşluk var. Eğer böyle bir eğilimi olduğunu hissetmeye başladıysa ya da bunu pratiğe döküp yaşadıysa, vay haline. Geçmiş olsun, en kötü safhada.
Eğer o kelimeyi kulaklarımla duymuş olmasaydım, bu kadar etkilenmezdim ama duydum diyorum.
“Bir kadın olur, bir erkek olur”
Dedi bunu.

Gerçekten delirmedim. Yaşadım. Duydum.
Onu son görüşümdü. Şu an yüzünü görmek bile istemiyorum, midem kalkıyor. Duygusal kopuşumun en faydalı noktasıydı, ama çok çok çok can yakıcı bir durum bu, çok!
Yazamayacağım daha fazla.


8 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Aylardır bakmıyordum buraya, uzak kalmak ve kendimi iyileştirmek adına. Yorumunuzu yeni gördüm. Devam edeyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemen hemen aynı duygulari yaşıyorum cikmazdayim yardım eder misiniz..?Sürekli agliyorum delirecek gibiyim..Anlam veremiyorum hicbirseye ve kendimi suçlu hissetmemi sağladı..

      Sil
  4. Malesefki ben de narsist bir heteroseksuelin eşcinsel kurbanıyım bu yazı beni çok rahatlattı intiharın eşiğine delirmenin eşiğinden kurtuldum allahım öyle şeyleri kimseye yaşatma yarabbi lütfen size ulaşmak istiyorum daha net bir adres bisey nurdan ulasamadim...

    YanıtlaSil
  5. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  6. Çok enteresan ve iç benliği anlatan bir yazi olmuş. Yaşaması güç olmuş sizin için ama paylaşmanizda insanlar için iyi. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  7. Narsistik kisilik bozukluğu olan bireyler de, cinsel iliskiye giren bedenler sadece bir yansimadir. Narsistik birey bu yakinlasma da kendini iptal eder. Cinsel iliskiye disaridan bakar. Masturbasyon yapar gibi. Çok karisik bir durum, saglikli bireylerin bunu algilamasi gercekten zor. Algilamak için bunu karikatürize etmek gerekiyor gerçekten. Empati bozukluğu olan bir bireyden bahsediyoruz.İnsan ile ilgili olan her türlü temasi bedenin yasanmislik, deneyim gerçekligi yani zamani disinda tutuyor. Burada travma yasamis insanlarin hala ahlaki bir yanit aradigini görüyorum. Ahlak toplumsal normlar icinde yer alir. İnsanlar arasi bir seydir. Sosyolojik bir tarafi vardir. Degerler bütünlügüdür. Humanizm narsistler için bir dekordan baska bir sey olamaz. En bastan bütün olmayan bir psikoloji ile bu oyuna girildi. Zamanla birakmaniz gerekiyor bu takintilari. Kabul etmeli. İste bbir canli türü ile karsilastiniz olay bundan ibaret.

    YanıtlaSil